Özgürlük, insanın düşündüğünü söylemesi, yaratılıştaki kabiliyetlerini gerektiği gibi hiçbir kısıtlamaya uğramadan ortaya sermesidir.
Bunun tersi durum ise baskıdır, sınırlamadır tek düze yaşantıdır. Yeteneklerin orya çıkmasına engeldir.
Kesinlikle ifade etmeliyim ki; Fırsatlar yetenekleri doğurur. Fikir taşıyanını farklı kılar. İnsanın parmak izi gibidir. Bunun açılımını burada uzun uzadıya yapmaya çalışmak mümkün değildir.
Avrupa’nın kalkınması öğretimin ikiye ayrılması ile olmuştur. Ya meslek ve teknoloji yada yüksek öğrenimdir. Bunun arası yoktur öğrencilerin kabiliyetleri ortaya çıksın diye sınırları zorlamaktadır. Nesil israf edilmemektedir. Özürlülere bile iş imkanı mecburi hale getirilmiştir. Asalak birey yoktur.
İlim, asgari düşüncenin üzeridir. Yetenek ve kabiliyet standardın üzeridir.
Çalışmayan organın işlevi dumura uğrar. İşletilmeyen kaslar gücünü yitirir ve zamanla eriri. Zamanında çalıştırılmayan beyin belli bir süre sonra öğrenme kabiliyetini yitirir.
Hiçbir toplum temelde yeteneksiz değildir. Sadece geri bırakılmıştır. Moral değerlerinden mahrum bırakılmıştır.
Gelişmişlik, kişi başına düşen kitap okuma oranıyla doğru orantılıdır. Devletlerin ise araştırmaya, geliştirmeye, teknolojiye ayırdığı bütçeyle olur.
Saygılarımla
