featured

2013-2014 Eğitim Ve Öğretim Yılının Akıla Getirdikleri

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Antakya’nın en saygın Haber Gazetelerinden ATAYURT gazetesinde 17.Haziran.2014 günü yayınlanan Eğitim-Sen Hatay Şubesinin ve Eğitim-İş Hatay Şubesinin sayın başkanlarının 2013-2014 Eğitim-Öğretim yılı Değerlendirme raporları ve bu raporla ilgili haberleri okudum. Doğrusu yapılan açıklamalardan, bir eğitimci olarak ben tatmin olmadım.

Eksik buldum. Araştırmaya dayalı olmadığı için gerçek sonuçlar olarak görmedim. Onun için yazıma bu konuyu aldım. Ben Sendikalarımızdan ve öğretmen arkadaşlarımdan peşinen özür diliyorum. Beni yanlış anlamasınlar. Hepimiz bu ülkenin insanlarıyız. Geleceğimiz evlatlarımıza reva görülen uygulamaların faturasını yine bizler ödeyeceğiz. Bu bakımdan Eğitim gibi bir konuyu gerçeklere dayalı olarak siyasetten uzak pencereden bakmalıyız.

Konuyu Kısaca sendikalar: Eğitim- İş Hatay Şubesi: ”Eğitim sisteminin siyasi iktidar tarafından gericileştirildiği gibi, tam bir işletme mantığıyla ticaretleştirdiği” iddiasını ortaya atarak “ 1-Derslik başına düşen öğrenci sayısının yüksek olduğunu. 2- Çocuk işçilik, artarak devam ettiğini. 3- Eğitim sistemi sermayenin çıkarları doğrultusunda şekillendirildiğini. 4-İmam Hatiplerin AKP’nin gözdesi olduğunu. 5-Ortaöğretimde öğrencilerin açık liseye yönlendiğini. 6-Taşımalı eğitim uygulamasındaki artışın sürdüğünü. 7-Öğrencilerin sınav yükünün daha da arttığını. 8-Fatih projesinin rant projesine dönüştüğünü. 9- Üniversitelerin özelleştirilmelerinin kolay yolunun Vakıf üniversiteleri olduğunu. 10- Öğretmenlerimizin mutsuz olduklarını. 4+4+4 Yıkım yasasına dönüştü başlığı ile verilen haberde yukarıdaki başlıklar altında rapor sunulmuş. Tabi birde sonuç bölümü konmuş. Sonuç bölümünde: Çarpıcı tespitler yapılmış. “Kamu hizmeti ve temel bir insan hakkı olan eğitimi de piyasaya açmaya çalışmaktadır. Ulusal belleği silinmiş. Sorgulamayan.

İtaatkar. Kendi adına karar verenlerin kararlarına biat eden bir nesil yetiştirerek emperyalizm için ülkeyi dikensiz bir gül bahçesine dönüştürecek eğitim politikasını hayata geçirmektedir. Çocuklarımız öğrenmeye değil sınıf geçmeye odaklanmıştır.” Şeklindeki cümlelerle devam ediyor.

Eğitim-Sen Hatay Şubesi adına başkanı Ayhan Erkal açıklamasındaki dönem sonu değerlendirmesinde: ” Milli Eğitim Bakanlığının çözüm üretmekten çok, yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamaları ile başta eğitim emekçileri olmak üzere öğrenci ve öğrenci velilerini mağdur etmeyi sürdürmektedir. 4+4+4 sonrasında okul dönüşümleriyle, imam hatip yapılması ile yeni mağduriyetlerin yaratıldığını, piyasacı ve dini içerikli söylemlerin arttığını, AKP’nin tek dil ve tek mezhep anlayışı ile eğitim sistemini şekillendirdiğini, yardımcı hizmetlilerin 4-C çalışanlar ve taşeron işçilerin memur ve teknik personelin soruşturma ve görevden almaların büyük sorun olarak arttığını, İdarecilerin objektif kriterlerle atamalarının yapılmasının önünün kesildiğini, Gezi sürecinden ve Soma olayları için iş bırakma eylemlerinden sonra Eğitim-Sen üyelerine baskının artığını, sürgünlerin tartışılıyor olmasının tek sorumlusunun Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu” şeklinde ifade etmişlerdir.

Sendikalarımızın sene sonu raporunun özeti böyle. Uygulanan Müfredatın neresinin sonucunda bu sonuç çıkmıştır. Belli değil. Oysa ki bu program araştıran, sorgulayan, bilgiye ulaşma yollarının öğrenerek kendisine çıkarım sağlayan bir programdır. Sendikacımız diyor ki sorgulamayan, araştırmayan bir nesil yetişiyor. Bu iddia eğitimin hangi uygulamasından kaynaklandığı verilere dayanılarak söylenmeli.

Çünkü önemli bir tespittir. Yine Eğitimin içeriğinin sonucunda sanki sorunlar oluşuyor gibi tutulan raporun, bana göre eğitimden değil iktidarın kadrolaşma iştahının kabarmasından kaynaklanmaktadır. Kısaca eğitimden, eğitimin özünden detaylı bilgi yerine beylik laflarla geçiştirilmiştir. Bu da bana 1980 öncesi söylemleri çağrıştırdı. Başka pencerelerden başka bakışları hatırlattı.

AKP iktidarının en başarısız olduğu alanlardan biride eğitim ve sınav sistemidir. Bu konularla ilgili çelişkili tutarsız maliyetli yapboz uygulamaları ile eğitimi dibe vurdurarak özel okulların önünü açmıştır. Bu arada 12 yıl okullara kadrolu idareci atamalarını sağlıklı yapmayarak bu eksik ve yanlış uygulamaların üzerini örtme, politikası uygulamıştır.

Eğitimi iyileştirici hiçbir konuya dönüp bakmadığı gibi liyakatsiz sözüm ona eğitimcileri Bakanlıklara getirerek eğitime dolayısı ile geleceğimize, ipotek koymuştur. Yeni müfredat programı diye getirdiği programları kendi iç siyasetine malzeme yaparak eksik hatalı uygulamalarla o güzelim müfredatı inç olmasını sağlamıştır. Ayrıca: Bir türlü öğretmen yetiştiren kurumlarla oturup konuları gözden geçirerek bu kurumlara destek vermemiştir.

Sonucunda da en iyi en modern programları da uygulasan uygulayıcı donanımlı olmasa, başarılı sonucun alınmasının mümkün olmadığını söylemek çok yanlış olmaz. Yinede her şeye rağmen güdülen yolun eksik kısır görüşlerin sonucu olmasına rağmen ben sendikalardan bu konuların uygulamalardaki zorlukları ile nasıl olması lazım geldiği konularında çok daha ciddi çalışmalar ve raporların hazırlanmasını beklerdim. Hatta beklemek hakkımızdır. Marifet resmi kurumların verilerini gündeme getirmek değil gerçek verileri sahada uygulayıcıların toparlamasını örgütleyerek ortaya çıkarmak ve devletin verileri ile karşılaştırmaktır. Bunun sonucunu analiz etmektir.

Sloganlaşmış yıllarca hatta yıllar ötesinden ekşimiş sözlerle rapor hazırladık demek için rapor yayınlamak en azından, görevi yapmamaktır. Yinede söz konusu sendikalara görüşlerini bildirdikleri için teşekkür ederken, EĞİTİM-BİR SEN, TÜRK-EĞİTİM SEN gibi sendikalarında sene sonu eğitimle ilgili görüşlerini anlatan raporlarını beklemekteyim..

Hoşça kalın…..

 

 

 

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
2013-2014 Eğitim Ve Öğretim Yılının Akıla Getirdikleri

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir