featured

Kılık – Kıyafet Yönetmeliği İnsan Haklarına Aykırıdır

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda yürürlükte olan kılık – kıyafet yönetmeliği, inancı nedeniyle başını örtmek isteyen öğrencileri mağdur ediyor. Çünkü inanç özgürlüğünü benimsememiş “bazı” idareci ve öğretmenler –evrensel değerleri hiçe sayarak- inancı nedeniyle başını örten öğrencilere, yönetmeliğin arkasına sığınarak baskı uygulamaktadırlar. Bu durum kabul edilemez.

Bu mağduriyetlerin esas sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığıdır. Çünkü, mevcut yönetmelik, evrensel değerler hesaba katılmadan hazırlanmıştır.
Bilindiği gibi, insanların inançlarının gereği giysileri giymeler temel bir haktır. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 18. Maddesi bunu açıkça ortaya koymuştur.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 9. Maddesi de inanç özgürlüğünü hem tanımlamakta hem de hangi durumlarda dini uygulamalara nasıl sınırlama getirileceğini belirtmektedir.

Bahsi geçen maddenin ikinci paragrafında, kamu güvenliği, sağlığı ve genel ahlak tehlikeye düştüğünde yasa ile ilgili dini uygulamalara sınır getirilebilir denmektedir. İnancı gereği başını örten bir öğrencinin kamu güvenliği, sağlığı ve genel ahlakı tehlikeye düşüreceğini kimse iddia edemez. Böyle bir iddia ileri sürülse de yapılacak şey, kanunla sınır koymaktır.

Görüldüğü gibi başörtüsü yasağı tam bir hak ihlalidir ve bu ihlalin sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığıdır. Dolayısı ile Hükumettir.
Kısaca yaşanan mağduriyetlerin maddi – manevi sorumluluğu Hükumete ait.

Bakanlığın insan haklarını ihlal eden bir yönetmelik yayınlamış olması, idareci ve öğretmenlerin öğrencilere baskı yapmalarını meşru kılmaz. Çünkü evrensel değerler yerel hukukun üzerindedir. Ayrıca, kamu çalışanların da kılık- kıyafetlerini belirleyen düzenlemeler mevcut. Lakin, idareciler bunu görmezden gelebiliyorlar. Bu çifte standart değil mi?

Kılık – kıyafetle ilgili düzenlemelerin modası geçmiştir, varlıkları sadece kağıt üzerindedir. Bunlara takılıp temel bir hakkı insanların elinden almak, yönetmeliği uygulamak olarak değerlendirilemez. Zira bahsi geçen yönetmeliği tamamen uygulamak zaten mümkün değil. Hal böyleyken, öğrencileri üzen hatta okulu bıraktırmak noktasına getiren baskılar niye? Okulunda başörtülü öğrenci var diye ceza alan veya kovuşturulan idareci var mı? Bu şartlar altında yönetmeliğin sadece başörtüsü boyutu üzerinde durmak, inanç özgürlüğüne düşmanlık değil de nedir?

Son olarak, başörtülü kızları mağdur eden yönetmeliği hazırlayanlar sorumludur. Onların bu sorumluluğu, öğretmen ve idarecilere öğrencilere yasak koymayı gerektirmez.

Milli Eğitim Bakanlığı acilen bu ayıba son verecek düzenlemeleri yapmalıdır.
Çocukları mağdur edenlerin yakalarından ellerimizi çekmeyeceğimizin bilinmesini isteriz.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kılık – Kıyafet Yönetmeliği İnsan Haklarına Aykırıdır

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir