featured

18 Mart Zaferini Seyit Onbaşı Değil Yarbay Selahattin Adil Kazandı

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

18 Mart etkinliklerinin birinde Atatürk’ten bahsedilmemesi, Kemalistleri epey kızdırmış. Haklılar mı?

Bence haklıdırlar.

Çünkü Kemalistlere göre, 31 Mart “gerici” ayaklanmasından itibaren Atatürk, milletin kaderini etkileyecek bütün adımları yerinde ve zamanında atmıştır. Hatta sadece kendi zamanını yönetmekle kalmamış, geleceği de kesin bir biçimde görmüştür. O, gelmiş – geçmiş en büyük kahramandır.

Atatürk olmasaydı, Çanakkale geçilecek, müttefiklerinden aldığı destekle Rusya Anadolu’nun her tarafını işgal edecekti. Atatürk, Çanakkale’de düşmanı yenerek hem memleketi kurtardı hem de Rusya’daki rejimin değişmesine sebep oldu. Böylelikle Batılılara karşı yeni bir güç merkezi kuruldu. Bu merkez, bizim bağımsızlığımızı kazanmamızda bize oldukça yardım etti.

Atatürk, olağanüstü cesareti ve müthiş öngörüleriyle vatanı tek başına kurtardı.

Böyle olunca Çanakkale zaferi de kaçınılmaz olarak Atatürk’ün eseri olmalı.

Bu konuda yazılmış eserler üç aşağı beş yukarı yukarıdaki bilgileri verirler. Lakin Çanakkale Savaşları hakkında yazılmış resmi bilgi- belgelerle çelişen birkaç eser var.

100. yılını kutladığımız zafer hakkındaki bilgilerimiz, Makedon İmparatoru Büyük İskender’in 2400 sene evvel yaptığı Hindistan Seferinden fazla değil. İlginç değil mi?

Neden?

100 yıl önce kazandığımız bir zaferin üzeri nasıl örtülür?

Çanakkale Savaşları hakkında yazılmış romanlar var. Batılıların çektikleri birkaç film de bulunmakta. Fakat Çanakkale’de bizzat savaşmış askerlerimizin anlattıkları yok.

Var ama yok!

Nasıl olur? Bir şey ya vardır ya da yoktur.

Örnek olarak Kuzey Gurubu Komutanı (Çanakkale)Esat Paşa’nın anıları var. Bu kitap ancak demokrasiye geçildikten sonra yayınlanabilmiş. Eser bir başucu kitabı olması gerekirken, editör tarafından anlaşılmaz hale sokulmuş.

Neden?

Çanakkale’de yaşananları Fahrettin Altay Paşa’da 10 Yıl Savaş ve Sonrası kitabında özetlemiş.

Fahrettin Altay Paşa, olayları çarpıtarak anlatmış. Yaptığı eklemeler ve görmezden geldiği gerçeklerle komik bir kurgu oluşturmuş. Adı geçen kitabın 83. Sayfasında Selahattin Bey’in bir haftalık izin alarak İstanbul’a gittiği yazılı.

Fahrettin Paşa, 18 Mart Zaferini 85. Sayfada hem övüyor hem de görmezden geliyor. “Sahil bataryalarımız ile mayıncı denizcilerimizin ustaca dövüşmeleri ile birkaç zırhlı batırıldı.”

Hepsi bu mu?

Biz yıllardır “ustaca” dövüşen sahil bataryalarının ve mayıncıların birkaç zırhlıyı batırmalarını mı bayram olarak kutluyoruz?

Fahrettin Paşa’nın küçümsediği olay, ülkeyi kurtaran büyük bir çatışmadır. Savaşın kaderini değiştirdiği ve İstanbul’u kurtardığı için 18 Mart büyük bir zaferdir.

Atatürk 18 Mart Zaferinde Çanakkale’de değil. Atatürk 23 Mart 1915 tarihinde Eceabat’a fırka komutanı olarak gitmiştir. Yani zaferden 1 hafta sonra.

Atatürkçüler, yanlış bilgi kurbanı. Onlar, kasıtlı olarak 18 Mart’ta Atatürk’ten bahsedilmediğini zannediyorlar.

Kısaca 18 Mart, Atatürk’le hiç alakalı olmayan bir zaferdir ve adının geçmemesi normal. Anormal olan şey ise Fahrettin Paşa’nın, Yarbay Selahattin’den hiç bahsetmemesi. Zaferi kazanan Yarbay Selahattin’dir.   Yarbay Selahattin Cevat Paşa’ya vekalet ederken çatışma başlamış ve zaferi kazanmak ona nasip olmuştur. Seyit Onbaşı’nın bu kadar öne çıkarılması ve 18 Mart’la adının özdeşleştirilmesinin sebebi Yarbay Selahattin’in ve Cevat Paşaları unutturmaktır. Altay Paşa da, yukarıda bahsi geçen izin almayı zikreder. O kadar! Yani bu zaferi kazanandan bahsetmez hatta kendince onu küçümser.

18 Mart’ın kahramanı Seyit Onbaşı değil Yarbay Selahattin Adil’dir.

Bu bilgilerden sonra Büyük İskender’in Hint Seferi hakkında Çanakkale Savaşından daha fazla malumata sahibiyiz dememin sebebi anlaşılmıştır.

Değil mi?

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
18 Mart Zaferini Seyit Onbaşı Değil Yarbay Selahattin Adil Kazandı

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. bu memleket gibisi yoktur herhalde! 77. Milyon insan 77 milyon farklı Atatürk anlayışı, sevgisi ya da memleket sevgisi… Bırakın tarihimizi oluşturan herşey yalanlar üzerine kurulu olsun, bırakın Atatürk bir diktatör olarak bu memleketin kurucusu olsun…. Hayatta olmayan birisini bu kadar nefrete rağmen öldürememenin başarısızlığını yaşamanız gerekmez mi?

    Cevapla
  2. hocam son yılların modası ve prim yapan hareketi atatürke düşmanlık bakıyorum sizde bu modaya uymuş çanakkalede zoru başarmış atatürkü yok saymışsınız bir araştırıp cevap yazarsanız sevinirim size savaşmayı deyil ölmeyi emrediyorum sözünü kim nerede söylemiştir kahramanlarımız çoktur o kahramanların ortak adıdır mustafa kemal yoksa 18 martın denizdeki asıl kahramanı cevat paşadır günümüzde suriyede bir sembol komutan olmadıgı için 300 ayrı devlet kurulmuş 20 milyon suriyeli 3 milyon esat katilini yenemiyor liberallik güzelde birazda hakkı teslim etmek lazım suriyede bir atatürk yok diye tüm dünya bunun ceremesini çekiyor

    Cevapla