featured

Ali Yolcu bile

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ali Yolcu, gazeteci. Yerel bazı gazetelerde yazıp çizmesinin yanında HRT’de heyecanlı haber sunması ile ünlü. 2012 yılının Ekim ayı Hatay Küçük Millet Meclisi toplantısına tartışmıştık. Moderatör geçen hafta vefat eden merhum ve efsane savcı Sacit Kayasu idi.Ali Solak ve Ali Yolcu’nun şahsıma sataşmalarından moderatör rahatsız olmuş ve iki Ali’yi de ikaz etmişti. İkazı dinlemeyecek kadar heyecanlı olan arkadaşlara cevap vermeden salondan ayrılmıştım. Bir daha Hatay K. M. Meclisi toplantılarına katılmadım.

Bana sataşılmasının nedeni, Esad’ın diktatör olduğunu dile getirmem.

Her iki Ali ve benzer düşünceler taşıyanların belli cümleler ile Suriye olaylarını ve Hatay’daki durumu özetlediklerini biliyoruz. Bunların başlıcaları:

Tayyip Erdoğan Esad’a kardeşim demişti. Şimdi Türkiye muhaliflere silah gönderiyor. Ambulanslarla bile silah taşınıyor.
Muhalifler tekbirler eşliğinde kafa kesiyorlar.
Antakya sokaklarında El Kaide militanları silahlarıyla dolaşıyorlar.
Suriyelilerin hemen hepsi terörist, yedikleri ve içtiklerinin parasını bile ödemiyorlar.
Asker- polis Nusra militanlarını görmezden geliyor.
Nusra militanları her an Alevilere saldırabilir.
Çoluk çocuğumuz Suriyeliler yüzünden sokağa çıkamıyorlar.
Suriyeliler geldikten sonra hırsızlık arttı.
Bu iddialar Alevi toplumunu derinden etkilemişti. Aleviler arasında Suriyelilere iyi gözle bakılmadı uzun süre. Toplumun önde gelenlerinin söylemleri elbette insanları etkileyecekti. Ali Yolcu’ da Alevi toplumun olumsuz yönlendirenlerin başında geliyordu.

Kişisel bir meselemiz yoktu. Suriye olaylarını değerlendirmedeki farklılığımız tartışmanın tek sebebiydi. Bahsi geçen toplantıdan beri hiç karşılaşmamıştık.

Neyse.

Ali Yolcu’nun halen haber sunduğu televizyon ile aramızda “küçük” bir sorun vardı.

Okuyucuların HRT ile aramızdaki sorunun sebebine çok şaşıracaklarını biliyorum.

Sıkı durun!

Yıl 2004.

Yine ekim ayı.

Ben sendika başkanı olarak Ak Parti’yi eleştirmiştim. Konu, zimmetine para geçiren birinin bürokrat olarak atanması.

HRT, yazılı açıklamamı yeni görüntülerle vermek istediğini belirterek, çekim için buluşmamızı istiyordu.

Kırmadım ve sendika binasında açıklamamı okudum. Çok ciddi bir basın açıklaması idi. Böyle bir açıklama yürek isterdi. Üstelik atamayı yapanlar da samimi arkadaşlarım.

2 gazete ve iki televizyon açıklamayı yayınlamadılar. Hatta bir gazete, açıklamayı milli eğitim müdürlüğüne fakslama yalakalığını kendilerine layık gördü.

Sansür uygulayan televizyonlardan biri de HRT idi. Ertesi günü, Genel Yayın Müdürü ile telefonda tartışmıştık. Yetkili arkadaş, benden olgun davrandı ve kavgayı tatlıya bağladı. Akşama canlı yayın var, gel konuşalım dedi.

Akşam canlı yayına gittim. Programı Ali Yolcu sunacaktı. Selamlama faslında sıra bana gelince, “Ali Bey, Ak Parti’yi yolsuzluk yapan birini bürokrat yaptığı için eleştirdiğim basın açıklamasına 2 gazete ve iki televizyon sansür uyguladı. Buradan, canlı yayında HRT- BRT ve iki gazeteyi kınıyorum. Şayet televizyon yönetimi konuşmamı istemezse seve seve yayını terk ederim” demiştim.

Televizyon yönetimi, beni canlı yayından kovmadı ve programı tamamladık. Ben olsam, beni canlı yayında kınayan kişiye teşekkür ederdim. Onlar öyle yapmadılar. Bu olaydan sonra HRT, beni yok saydı.

Okuyucunun şaşıracağını söylemiştim. Çünkü HRT, sırf Ak Parti’yi eleştiriyor diye bir açıklamaya sansür uygulamıştı.

Nerden nereye?

HRT’de başlayan sansür kısa sürede yayıldı. Yerel basın, iktidar partisini eleştirmekten çekinmeyen birine fazla yer vermek istemedi. Kendilerince haklıydılar. Köşe yazarlığıma vesile olan husus, şahsıma uygulanan tam ve kısmi sansürdü.

Ben doğruları söylemekten hiç çekinmedim. Sadece topluma zarar verebilecek bazı bilgileri gizlediğim zamanlar olmuştur. Onlar da çok az.

HRT ile aramızdaki küçük sorun, Suriye olayları ile kronikleşmiş olmalı.

Benimki tahmin.

Geçen hafta sivil inisiyatif toplantısında Ali Yolcu ile karşılaştık. Ali, kişisel bir meselemiz olmadığını söyledi.

Doğru.

Ali, iltifatlarını biraz abarttı. İltifatlarını buraya aktarmam doğru olmaz. Sansür değil benimki sadece utanma duygusu.

Sohbetimizin sonunda, konuştuklarımızı yazmak istediğimi söyledim ve izin istedim. O, izin verdiği için bunları yazabiliyorum. Ayrıntılara girmemin sebebi anlaşılmıştır umarım.

Ali Yolcu, Alevi toplumunun gerilmesindeki rolünü kabul etti. “Hepimizin payı var, benim, senin”, dedi. İtiraz etmedim. Demek beni de yanlış anlayanlar var. Yanlış anlaşılmışsam bu benim hatam. Bilerek hata yapmadım. Hatalarımı gösteren olursa sevinirim ve düzeltmek için çaba sarf ederim.

Ali Yolcu, Suriyelilere bakışın yanlış olduğunu, buradaki Suriyelilerin gariban olduklarını söyledi. Ayrıca, Suriyelilerin Aleviler için tehdit oluşturmadıklarını da kabul etmişti.

Hatayı kabul etmek en büyük erdem.

Mutlu olmuştum.

Ben de hatalı isem, hatalarımı düzeltmeye hazır olduğumu söyledim.

Aleviler de Suriyelilerin durumuna üzülüyorlar artık. Gariban Suriyelilere Aleviler sahip çıkmaya başladılar bile. Buna çok sevindim.

Antakya, kendine özgü bir yer. Övülmeyi hak ettiği hususlar çok.

Sığınmacılarla yerli halk arasında çatışma çıkmayan nadir yerlerden biri Antakya.

Bir sürü çarpıtmaya rağmen.

İnsani değerler üzerinde uzlaşmak çok güzel ve ilerisi için ümit verici. İyi adamlar bir noktada birleşecekler. Tıpkı Ömer Hayyam’ın dediği gibi:

Ev sevgili, seninle ben pergele benzemekteyiz.

Gerçi başımız iki ama bedenimiz bir.

Şimdi bir noktanın etrafında dönüyorsak da

sonunda bir yerde birleşeceğiz.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ali Yolcu bile

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 Yorum

  1. Biz ESEDE alevi olduğu için karşı çıkmadık, biz 2010 yılında böyle saçma yönetim olmamalı diye karşı çıktık. Aynı karşı çıkışı bugün Sünni SUUD krallığına daha fazla yapıyoruz.Evete Suud kırallığı yıkılmalıdır. Saddama, Kaddafi’ ye, İran’a kısaca demokrasiyle yönetilmeyen her yere herkese…

    Cevapla