Sürece Zarar Vermesin

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nevruz, beş bin yıllık mazisiyle, belki de yeryüzünün en eski bayramıdır. Ne yazık ki böyle bir gün, güzelim ülkemizde, PKK denilen eli kanlı terör örgütü tarafından zafer bayramına dönüştürülerek kutlandı. Bu acı, inanılması zor görüntüler ülkesini sevenlerin gönlünü yaralarken; iktidar sözcüleri de bugüne kadar gerçekleşmiş PKK katliamlarının faturasının tümünü sanki devlete kestiler. Böylelikle Sevr’de başarılamayanlar Diyarbakır meydanında kendiliğinden halledilmiş odu.

“ Silahlar sussun fikirler konuşsun. Silahlı militanlar silahını bırakıp sınır dışına çıksın.” diyorlar. Gerçekten iyi niyetle silahı bırakıp yurt dışına gitmek istiyorlarsa, “Biz isyana kalktık, çok ana ağlattık; başaramadık. Artık Türkiye topraklarını terk ediyoruz.” demeleri gerekirken; “Biz atacağımız adımı attık, sıra sizde.” diyerek bir de sözde isteklerini “Şimdilik” kaydıyla sıralıyorlar.

1-Apo’nun özgür kalması için; artık anayasayla mı, yasalarla mı olacaksa, bir şekilde şarta uydurup, düzenleme yapmak için derhal TBMM harekete geçmeli.

2-Artık APO’ya yeni bir unvan verilmeli.

3-Kırk yıl Türk ordusu ile savaşan bu militanlara yeni görevler verilmeli, istihdam edilmeli. Artık rütbelerine göre mi, başka usullerle mi olur bilemeyiz. AKP “Yeter ki süreç zedelenmesin” diye bir unvan ya da makam bulur nasıl olsa.

4- Yeni Kürt oluşumunun sınırları belirlenecek. Türkiye uçacak diyorlar. Yeni toprak mı alacağız? Büyük Ortadoğu politikaları bize bir güzellik mi yapacak? Bilemiyoruz. Tabii bilmemiz de gerekmiyor. Bilirsek sürece zarar verebiliriz.

Sonuç olarak; “Bu isteklerimiz yapılmazsa her an geri gelir, yeniden silaha sarılır, ananızı ağlatırız.” diyorlar kısacası…

Terör örgütünün kuyrukları ile Kürtçüler “PKK zaferini” kutlarken, devlet çiçek verip seyrederse Nevruz olaysız geçer tabi ki. Bundan daha doğal ne olabilir? Sayın Başbakanımız durum hakkında yorum yaparken, “Meydanda Türk Bayrağı yoktu. Bu provokasyondu” sözleriyle, durumu halkın nazarından geçiştirip yine gündemi değiştirme yolunu seçmiştir. O halde hani soruşturma?

Bayrağı niçin asmadıklarını en güzel Ahmet TÜRK açıkladı: “Bayrak assaydık, aramızda bulunan bu durumu hazmedemeyenlerimiz bayrağa zarar verirlerdi. Zarar görürdü. Bu da bayramımıza gölge düşüreceği için asmadık.” diyerek izah etti. O halde “Artık devletin kutsal bütün değerlerini hazmedemeyenlere göre düzenleyeceğiz” anlamı çıkıyor ortaya ki; işte bu çok vahimdir.

Bu gazetede, kendi köşemde, daha önce bayrak konusunu yazdım. Arkadaşlarıma tavsiye ederim açıp okusunlar. O topraklar bizim. O insanlar kardeşlerimizdir. Birkaç teröriste oraları bırakamayız. Aksini söyleyenler, kusura bakmasınlar; başkalarının tezgâhına servis yaparlar. Beyni değişik hayallerle dolu haince düşünen zihniyete teslim olamayız. Bu konu bizim haysiyetimizdir. Şerefimizdir.

İsrail, Sayın Başbakanımızdan telefonla özür diledi. Bu konuları oldubittiye getirilmeye çalışılıyor. Bu güne kadar özür dilenmemişken, niçin bu sürece rast getirildi aceleyle? Kamuoyunu değiştirmek için çıkarılan bu haber karşılığında ne verdik acaba? Şu an öğrenme imkânımız yok. Çünkü sürece zarar verir.(!) Ne kadar haklı bir sebep değil mi?

Büyük Türk Milletini terörist karşısında yenik durumda gösterenlerden bir gün hesap sorulacağını, sağ kalıp görmek bizlere nasip olur inşallah…

İhanet ve bölünme heveslerinin kursaklarında kalması umudu ile…

İsmet BOZOĞLAN

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sürece Zarar Vermesin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 27 Mart 2013, 00:20

    Düşüncelerinizi aktardığınız için size saygıyla teşekkürlerimi sunarım.
    Ben bu yorumu yazarken 133 kişi tarafından okunan makaleniz 3 kişi tarafından beğeniliyor ve hiç yorum yapılmıyorsa.Ümitsizliğimi dile getirmeliyim ki; milletimizin ya özgüveni kalmamıştır ya da cesareti.Bu sebeptendir ki;milletimizin ülkemiz de yaşanan tüm süreçlere bakış açılarını, 6 aylık çocukların televizyon izlerken ekrandaki hareketlere anlam veremeden bakmalarına benzetmekteyim.

    Cevapla