Demokrasinin Harcadığı İnsanlar

Demokrasinin harcadığı insanlar, ben nicelerini tanıyorum mücahitlikle çıktılar güya İslam’a hizmet diye demokrasi yoluna, mücahitti unvanları, sonra müşahit sonra mutahit ve sonrada herşeye müsait hale geldiler.

E tabi Allah cc buyuruyor onlar İslam la alay edilen, Allah ın haram kıldıklarının hiç sayıldığı bir mekânda beraber bulunmasın, yoksa sizin kalbinizi de onlarınkine çeviririz Allah cc kâfir ve münafıkları cehennemde bir araya toplayacaktır.

Nisa süresi ayet 139

Hz Resülüllah sav duasında ey kalpleri evirip çeviren Allah ım, benim kalbimi dinin üzere sabit tut diye dua buyururlardı. Demek ki hiç kimse diyemez ki ben ne işlersem

İşleyeyim hangi mekânda ve kimin yanında bulunursam bulunayım, doğru yoldan sapmam diye.

Kalpler Allah ın elindedir, işlenen amele göre evirir ve çevirir, sahabe iken bile mürtet olan dinden doğru yoldan çıkan çok insan olmuştur.

Allah cc kendi yolunu şeriatını kendi belirlemiştir, bunda eksik bir şey yoktur ki, başka sistemlerden bir şeyler katasın, İslam’ın hiçbir sisteme ihtiyacı yoktur, elbette ki yeri semahatı ve içindekileri yaratan Allah cc, en iyi sistemi kendisi bilir.

Birileri kalkmış bu sistem, İslam eski çağ kanunu karanlık çağ kanunu diye İslam’a karşı salyasını akıtmakta, beşeri küfür sistemiyle dünyayı şekillendirmeye ve yönetmeye çalışmakta, ya uyuduğunda kendinden bile haberi olmayan bir nefes havasızlığa dayanamayan zerreden zerre miktarı mikrop hastalığına mağlup düşen insan kalkıp ta yüce yaratıcıya karşı, firavni bir kafayla kanun yapmaya kalkışıyor.

Kâinatın yaratıcısın kanunlarını bırakıp heva ve hevesinden kanun yapmaya kalkışıyor, şimdi bizde yüce yaratıcıyı bırakıp, demokrasinin gönderdiği döneklerden medet umuyoruz.

İşte memleketimizin hali, işte kendisine demokrasi götürülecek Suriye’nin, Irak’ın, Afganistan’ın ve daha nice halkı Müslüman olup ta İslami sistemle yaşamayan ülkelerin halleri, bu ülkelerden birleşmiş kâfirler ve dışı Müslüman içi kafir münafıklar ellerini ve sistemlerini çekmedikçe kan ve gözyaşı bitmeyecektir.

Bizde o acıları yalnızca seyretmekle duracağız, gelin ey kardeşler gözlerimizi ve beyinlerimizi açalım bizi idare edenlerin bizi neyle idare ettiklerinin farkına varalım, bizi Allah’ımızın emirlerine göre mi idare ediyorlar veya havalarından uydurduklarına göre mi idare ediyorlar bilelim.

Yarın mahşer günü rabbimizin ey Âdemoğlu ben size demedim mi şeytana kulluk etmeyin, bana kulluk edin doğru yol budur diye emri ilahiyi duyduğunda ne diyeceğiz acaba, yalnız Müslümanım demekle kurtulunmuyor.

Kimin emrini tutuyorsak onun kuluyuz demektir, Allah ın emirlerini tutmayıp ta şeytanın ve şeytanın adamlarının emirlerini tutanlar yarın nasıl diyecekler yarab biz sana kulluk yaptık diye, bugünlük bu kadar diyelim.

Allah’a hakiki bir kul olmak için Allah ın emirlerine yani kuranı kerimdeki rabbimizin emirlerine sıkı sıkıya sarılalım, aldananların aldattığı insanlar zümresinden olmayalım.

Selam ve saygılarımı izleyen ve okuyan kardeşlerimize sunarım.