featured

İyi ki Bayırbucak’ın ‘Garantörüyüz denildi’

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İYİ Kİ BAYIR-BUCAK’IN (GARANTÖRÜYÜZ DENİLDİ)

( Bölüm:3 )

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Arabistan ziyaretine giderken de gelirken de uçakta basınla yaptığı sohbeti Rahim ER 15.Mart.2015 tarihli Mercek Haber gazetesinde “Suriye Türkmen Cumhuriyeti “ Başlığı altında yazmış olduğu makalede:

Şöyle dedik:

-Efendim; malum âliniz. Dün, devlet politikası olarak “biz, Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız” demekteydik. Ama bugünkü Suriye, dünkü Suriye değil. Yarınki Suriye’nin dünkü Suriye olmayacağı da belli. Bir kısım topraklar DAEŞ terör örgütünün elinde, bir yerler Baas rejiminde. Güney hududumuzun altında Hür Suriye Ordusu, hemen mücadele vermekte. Bu gidişatın yarın orada KKTC’ye benzer bir Türkmen Cumhuriyeti kurulmasına doğru olduğunu görüyoruz. Zât-ı âliniz ne derler, bu görüşümüze iştirak eder misiniz?

Biz aslında sormaktan ziyade geleceğe dair bölge okumamızı Cumhurbaşkanıyla paylaşmak istemiştik. Sn. Cumhurbaşkanı, kısa ve dengeleri kollayan bir cevap verdi. Aslında o cevaptaki bir kelime, anahtar kelimeydi.

Sn. Erdoğan şöyle dedi:

-Uluslararası hukuka riayet ederiz. Ancak Bayır Bucak Türkmenlerinin garantörüyüz.

Cevaptaki hukuk atıfı kimseyi ürkütmemek adına seçilmişti, garantör kelimesi de “biz buradayız, bize rağmen bir şey yapılamaz!” demekti. Anahtar kelime de işte bu “garantör” kelimesiydi. 1974 Kıbrıs Harekâtını 1959 Londra ve Zurich antlaşmalarının verdiği garantörlük hakkıyla yapmıştık. Bunu da konuştuk. ( Konuşma ile ilgili yazı devam ediyor ve

“O zaman Suriye Türkmen Cumhuriyeti kurulması kaçınılmaz olur.” Kelimeleriyle devam eden makaleyi sizlere hatırlatmak istedim.

Bir yıl önce, yani sayın Cumhurbaşkanımızın yukarıdaki konuşmasının geçtiği tarihlerde Bayır-Bucak’ın 73 köyü vardı. Şimdi 3 köyü kaldı. Bu üç köyde sınırlarımızda sıfır noktada, Suriye’den gelen misafirlerimizin konakladığı yerlerdir.

Bu Bayır-Bucak Türkleri yüksek sesle söyle geleneklerinde yoktur. Öyle yetişmişlerdir. Saygılarından, veya terbiyelerinden, yada kadirbilirler oluşlarından kabul edin ne diyorsanız deyin ama sessizce “ Ne zaman görevinizi yapacaksınız “ diyorlar. “ iyi ki Bayır-Bucak2ın garantörüsünüz, yoksa bizim halimiz nece olurdu “ diyorlar.

Haydi. Dış politikadır, Global devletler, güçler, bölgedeki durumumuz, müsait değil kabul ediyoruz. Hiç olmasa “ bizleri, ele güne karşı mahcup etmeyin, yüzümüzü, yere eğdirmeyin, Türkiye’de olanlara farklı davranın da “ aşağıdaki icraatları yapında yüreğimiz soğusun diyorlar. Bu isteklerinden;

1-Eğitim konusu:

Çocuklarımızın, şu anda eğitimlerinin yapıldığı “Arap okulları denilen “ sistemden vazgeçilerek, Önümüzdeki Eğitim-Öğretim yılından itibaren derhal Türkiye Cumhuriyetinin okullarında başlayıp devam etmeli.

Yüksek tahsilde Eğitimini devam eden her Türkmen gencine T.C. mutlaka “BURS “ vermeli.

2- Türkmenlere ayrıca bir hassasiyet gösterilerek, her Türkmen’e;

a-Çadırda veya dışarıda kalanlara, derhal konteynırlara, geçilmesi sağlanmalı, konteynırlara geçme imkanı olamayanlara ev kirası ödenmelidir.

b- Üniversitelerde nasıl ki %10 yabancı uyruklu öğrenci kontenjanı tanınıyorsa, en az 10 işçisi olan iş yerlerine bir tanede misafir Türkmen işçi alımları için düzenlemeler yapılmalıdır.

c-İşsizlik maaşı verilmesi kapsamına Türkmenlerde alınmalıdır.

ç- Türkmenler arasından bazılarını peyderpey vatandaş yapmak yerine, misafir olarak gelen aileleri belli yerlerde toplu tutulup iskana hazırlamalıdır.

Evet, garantörlük, akrabalık, buraların gerçek sahibi söylemlerini yaparak, zaman geçirmek gerçekten kolaydı. Buyurun sayın yetkililer, şimdilik bu sessiz söylediklerini yapın, ondan sonrada ( Gelecek yazılarımda yazacağım ) diğer söyleyemediklerine hazır olun.

Saygılar..

Not: Yazım devam edecek.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İyi ki Bayırbucak’ın ‘Garantörüyüz denildi’

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir